Sushi ilk olarak Japonya'da değil, 2000 yıl önce Mekong Nehri boyunca uzanan Güneydoğu Asya'nın pirinç tarlasında üretilmeye başlanmıştır. Teknik olarak 8. yüzyılda Japonya'da çıkmıştır.
8. yüzyılda Japonya'da suşiye çok değer verilmiştir. Halk suşi yemeye teşvik edilmiştir.
Suşi elle yenilen çiğ veya pişmiş balıkla pirinçle hazırlanır. Genellikle 1 veya 2 ısırıkta tüketilmesi tercih edilir.
2. Dünya Savaşı sırasında esir alınan Japonlara patates ve haşlanmış et vermişlerdir. Fakat Japonlar alışık olmadığından, suşiye uyarlayarak yerler.
20. yüzyıl sonunda ABD'de suşii lüks bir yemek haline gelmiştir.
Suşi terimi ilk olarak, balıkları korumak için kullanılmıştır.
Eski suşi şefleri, balık ile pirinci bağlamak için yosun kullanmışlardır.
Suşi şefleri balıkları seçerken çok özen göstermektedir. Ayrıca uzunca bir süre eğitim almaktadırlar.
Suşi'de pirinç ve balık dengeli olmak zorundadır yoksa lezzetli suşi olarak kabul edilmez.
ABD'de servis edilen suşi pilavının % 99'u ABD'de yetişmektedir.
Geleneğe göre Japon yemeklerinden suşi, balık mevsiminde yenmelidir. Bu dönem ise yumurtlamaya hazırlanma dönemidir.
Kara suşinin tadı ağırdır, bu yüzden açık koyu renkle yenmelidir.
18 Haziran Uluslararası Suşi Günüdür.
Suhsi ilk başlarda sade tüketilmekteydi. 1400'lü yıllarda pirinçle birlikte tüketilmektedir.
Modern Suşi, 1820 yılında Hanaya Yohei tarafından hazırlanmış ve fast food tezgahlarında satılmaya başlanmıştır.
Altı çeşit suşi vardır: dağınık suşi, Shinto tanrısı Inari'den sonra, rulo suşi, olgun suşi, el sıkılmış suşi ve sıkıştırılmış suşidir.
Fugu, puffer balığından yapılmış ünlü bir suşi türüdür. Fugu'nun hazırlanması oldukça zordur. Çünkü balıklarda siyanürden 1.200 kaç daha öldürücü olan nörotoksin bulunmaktadır. Ayrıca şefler Fugu hazırlamak için özel lisans almak zorundadır.
Ucuz suşiler genellikle uskumru gibi sıradan balıklardan yapılmaktadır.
Şimdiye kadar en pahalı suhsi balığı 222 kilogramla 1.8 milyon dolara satılan mavi yüzgeçli ton balığıdır.